22 Ekim 2025

DÖNMEK İSTER GÖNÜL ESKİ GÜNLERE


Bir ömrü harcadım yalan sevdaya

Kaç kez amin dedim onca duaya

Bir daha gelemem artık dünyaya

Dönmek ister gönül eski günlere


Yolları yaktı hep yanlış adımlar

Sözleri zehirler, kırık anılar

Pişmanlık gösterir kırık aynalar

Bakmak ister gönül eski günlere


Bir hatıran kaldı, dönmez zamana

Bir pişmanlık çöktü her bir anıma

Sığındım hayalin her bir yanına

Varmak ister gönül eski günlere 


Her sabah doğarken aynı özlemi

Taşırım içimde suskun gizlemi

Unutur mu sanır o saf kalemi

Yazmak ister gönül eski günlere


Bir yemin etmiştim dönmem geriye

Ama kalbim koştu hep o seriye

Bir umut kalmıştı tek bir hediye

Vermek ister gönül eski günlere


Bir ömür bitti de ben bitmedim ki

Keşkeler yaktı da sönemedim ki

Küllerimden doğmak isterdim belki

Gitmek ister gönül eski günlere


18 Ekim 2025

HİÇ Mİ SEVMEDİN


Ciddiyim bu işin olmaz şakası

Gülmeden cevap ver hiç mi sevmedin

İsterse az olsun bir su damlası

Doğru söyle beni hiç mi sevmedin


Sanma ki bende ki bu aşk geçici

Özlemin hasretin yürek delici

Birazcık şu kadar bir avuç içi

Doğru söyle beni hiç mi sevmedin


Uyutmaz geceler şiirler yazar

Uyusam düşlerim hep seni arar

Bir atom molekül bir zerre kadar

Doğru söyle beni hiç mi sevmedin


Seviyor diyorum seni sorana

Aldandım belki de bir bakışına

Toz tanesi kadar razıyım ona

Doğru söyle beni hiç mi sevmedin


Kalbime saplanan bu acı nedir

Zannettim sevenler elbet sevilir

Hadi bir cevap ver bitsin bu şiir

Doğru söyle beni hiç mi sevmedin

ÖLÜMÜ HATIRLA

Bir gün susar dilin, kesilir nefes

Biter sevdaların, tükenir heves

Ecel cana gelip sormuyor adres

Ölümü hatırla gelecek bir gün


Musalla taşında durur bedenin

Yavaşça sararlar kefenle tenin

O can sende kalır sanma ki senin

Ölümü hatırla gelecek bir gün


Bir fakir, bir zengin, aynı sırada

Yatarlar yan yana, hepsi mezarda

Kurtuluş arama sakın parada

Ölümü hatırla gelecek bir gün


Ne gücün faydası, ne çok servetin

Bir anlık mutluluk, hepsi hayretin

Ecelin gelince söner niyetin

Ölümü hatırla gelecek bir gün


Bir nefes, bir umut, bir bakış kadar

Bir fırtına eser, savurur bahar

Kalp atışın durur çekilir damar

Ölümü hatırla gelecek bir gün


Dünya bir misafir, ölüm kapısı

Her nefes azalan bir gün sayısı

Yazılmış alnına alın yazısı

Ölümü hatırla gelecek bir gün

16 Ekim 2025

BÜYÜYOR SEVDA


Geceler dertleşir, yıldızlar susar

Ağlarım her gece, beni kim duyar

Yüreğimi sanki kor ateş sarar

Yandıkça içimde büyüyor sevda


Şarkılar söylüyor akan nehirler

Sensiz susar sanki bütün şehirler

Dökülür kalemden aşka şiirler

Yazdıkça içimde büyüyor sevda


Yıllar tükenip gidiyor akıp

Götürür gençliği peşine takıp

Kendime bir çıkış tünel arayıp

Kazdıkça içimde büyüyor sevda


Merhamet kollarda, ara şefkati

Karşılık olmalı insan hürmeti

Oturmuş baş başa mutlu bir çifti

Gördükçe içimde büyüyor sevda


Leyla-Mecnun ile Aslı-Kerem’i

Onlarda sanırsın aşkı öyle mi

Kanayan yarama sevda merhemi

Sürdükçe içimde büyüyor sevda

10 Ekim 2025

YALAN MIYDI

Doğru söyle, beni hiç mi sevmedin

Peki o zaman o bakışlar neydi

Ben sokağa çıkınca

Senin de bankona çıkmaların

Bunlar da mı yalandı


Bir gülüşüne sığmıştı umudum,

Bir kelimene tutunmuş kalbim

Sen sustun, ben sessizliği dinledim

Her susuşunda biraz daha öldüm


Geceye adını fısıldadım usulca

Yıldızlar bile ağladı ardından

Bir vedan bile olmadı bana

Bir rüya gibi kaydın kollarımdan


Şimdi adını anmak bile acı

Gözlerim alıştı sensizliğe

Belki sen unuttun çoktan beni

Ama ben hâlâ ilk günkü gibi seviyorum seni

20 Eylül 2025

SABIRLA BİTER

Güneş doğar her gün umutla başlar

Kimi sevinç duyar, kimi de ağlar

İnsan düşe kalka yolları aşar

Hayat bir imtihan sabırla biter


Karanlık gecenin bir sabahı var

Kışların ardında  baharı da var

Gözyaşı akmayan günleri de var

Umuda sarılan yarınla biter


Kimi yarasını saklar sessizce

Kimi yük taşır da güler gizlice

İyilik yazarlar gök defterince

Hesap günü günü amelle biter


Kimi fırtınada yelkeni söker

Kimi sabır ile yolları büker

Kalbinde imanın var ise eğer

İman dolu bir kalp huzurla biter


Ramazan'ım der ki: “Sevgiyle yaşa

Kalbinde kötülük olmasın haşa

Bir gün kavuşursun en güzel başa

İyilik edenler cennetle biter

14 Eylül 2025

MURAT GÖĞEBAKAN

“Vurgunum” dedikçe yürekler yanar

Sevenin gözünden sel gibi akar

Adını duyanlar hüzünle anar

Bir aşkın izleri kaldı bizlerde


Kanseri yenerek hayata durdu

Bir umut türküsü gönüller kurdu

Ama bir ihanet kalbini vurdu

Bir derin yarası kaldı bizlerde


İsyanı olmayan, dertli bir kuldu

Her sözü gönüle şifa olurdu

Acının bağrında yine gülürdü

Bir sabır duası kaldı bizlerde


Dostunu kırmazdı, düşkünü tutar

Sevenin gönlünü sevdayla yutar

Şarkılar kalplere umutlar katar

Bir ince yolcusu kaldı bizlerde


İhanet yarası en büyük yara

Düşürdü kalbini ateşten dara

Bir resim hatıra astık duvara

Bir acı hatıra kaldı bizlerde


KARA TOPRAK

Nice can bağlandı koynuna geldi

Kimisi huzuru, kimisi derdi

Ömrünün sonunda mezara girdi

Kara toprak beni incitir misin


Ay ışığı düşse koynuna gece

Gizli sırların mı açılır hece

Kefene sarılıp bende gelince

Kara toprak beni incitir misin


Nice padişahı bağrına aldın

Nice sultanları sessizce sardın

Gelen her misafire aynı mı baktın

Kara toprak beni incitir misin


Gökte yıldız gibi yanıp söneni

Düşen bir yaprağı, akan selini

Gizlice saklarsın her bir izini

Kara toprak beni incitir misin


Bilir misin sende bu Ramazanı

Yorgun kalplerini, gamla yananı

Sararsın bağrına garip insanı

Kara toprak beni incitir misin


13 Eylül 2025

CİMRİNİN EKMEĞİ

 

Misafir gelse de kapıyı kapar

Gönül sofrasını kapatıp sarar

Ne tatlı söz eder, ne de can arar

Cimrinin ekmeği zehirdir dostum


Gözleri doymaz ki, gözü tok olmaz

Bir çuval altını yine yetmez az

Vicdansız kalbine merhamet sığmaz

Cimrinin ekmeği zehirdir dostum


Gözünü hırs bürür, yolunu şaşar

Hak yolundan çıkar, gönlüne taşar

Sonunda mezarda yalnız baş yaşar

Cimrinin ekmeği zehirdir dostum


Ey insan aç gönül, paylaş bir lokma

Yetimi sevindir, fakiri yokla

Unutma mal kalmaz kimseye asla

Cimrinin ekmeği zehirdir dostum


Altınla mezara giremez insan

Malıyla kimseye kalmaz ki derman

Cömert olan gönül açılır her an

Cimrinin ekmeği zehirdir dostum





12 Eylül 2025

İNCİTME GÖNÜL


Bir gün gelir dostun kaybedersin

Bir gün gelir yolunda düşersin

Kime güvensen dert ile seversin

İncitme kimseyi incitme gönül


Yalan dünya aldanana dar olur

Gönül kırgın affedene yar olur

Kin tutanın ömrü heba, har olur

İncitme kimseyi incitme gönül


Her baharın sonu hazan değil mi

Her gönlün yükü zaman değil mi

Ömür denilen bu bir an değil mi

İncitme kimseyi incitme gönül


Sultan olsan ferman senden sorulmaz

Mal mülk ile dertler geri durulmaz

Affetmekle gönül gamdan yorulmaz

İncitme kimseyi incitme gönül


Ramazan kalbinde ateş bırakma

Sevgi varsa onu kalpden ayırma

Dostluğu kırana bırak darılma

İncitme kimseyi incitme gönül


KİME KALMIŞ DÜNYA

Baharda açılan goncalar solar

Gecenin koynunda yıldızlar donar

Her yeni gün biter, güneş de batar

Kime kalmış dünya sana mı kalır


Tahtına güvenme han ile beyler

Nice padişahı aldı bu yerler

Kabrin taşlarını örter seherler

Kime kalmış dünya sana mı kalır


Servetin var ise hepsi bir hayal

Malını götüren olmadı misal

Son durağın olur toprakla vefal

Kime kalmış dünya sana mı kalır


Gençliğe aldanma hızla tükenir

Her soluk insana bir gün söylenir

Vakit geldiğinde defter kapanır

Kime kalmış dünya sana mı kalır


Nice yiğit geçti meydan kurmadan

Nice alim göçtü sözün yormadan

Kimse duramadı vakti sormadan

Kime kalmış dünya sana mı kalır


DÖNMEK İSTER GÖNÜL ESKİ GÜNLERE

Bir ömrü harcadım yalan sevdaya Kaç kez amin dedim onca duaya Bir daha gelemem artık dünyaya Dönmek ister gönül eski günlere Yolları yaktı h...