Engizek’in gölgesine vurur ikindi,
Gönlümde uyanır sarı bir masal.
Bir çocukluk düşü geçer gözümden,
Dizlerim toprak, ellerim çamdal.
Kekik sarar taşını, yelini, yolunu,
Bir koyun sesi düşer kırık yüreğime.
Ayran Pınarı’ndan su içmiş gibi
Serinlik çöker özlemin derinliğine.
Ana sesi gibidir Erinci sabahı,
Güneş doğar da sanki o çağırır.
"Uyan oğlum" der rüzgârla birlikte,
Karanlık kaçarken dağlar ağarır.
Bir de Aksu var ya, unutulmaz hiç,
Bir yudum içersin, canın arınır.
O su değil sanki, bir vefa gibi
Geçmişin koynundan bugün sarılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder